Şu güzel havada günümü öldürenleri daha doğrusu öldüren o erkek müsveddesini gebertmek istiyorum.
Adam neyini kaybetse benden biliyor. Kayıp eşya bürosu mu yazıyor bi tarafımda. Ehliyetimi en son sendeydi sana vermiştim sana vermiştim sana vermiştim. Ben daha sonra sana verdim ehliyetini diyorum sakinliğimi korumaya çabalayarak.Yok.
Neymiş ben kendi ehliyetimi de kaybetmişim, yolun ortasında antamı açıp karıştırıyormuşum , kesin oradan düşmüş müş. Ben kendimi de kaybederim, ehliyetimi de kaybederim. Sa na ne.
Bikaç bişey kaybettim diye kaybolan her şeyin sorumlusu ben mi oluyorum.
Sonra dedim şunun ağzı kapansın. Gittim elimde olan bir fotoğrafını çoğalttım. Kan grubu kartı da vardı.
Trafik tescilden çıkartırız diyerek.. Arıyorum açmıyor . O telefonu zahmet edip de açmıyor.
Ehliyetle alakalı aç şu telefonu diye mesaj attım. Sonrasında aradı ve '' Ben ehliyeti buldum koltuğun altındaymış'' , siker misin sabaha mı bırakırsın ..
Öyle sorumsuz, öyle vurdumduymaz, öyle çocuk. Kafam dağılır dedim aradım bir arkadaşımı kahve içelim dedim. Ahmetle Mehmetle buluşucaktım dedi iyi dedim. Çıkıcam tek başıma kafamı dinliycem. Kahvemi de yalnız içerim, havamı da yalnız alırım.
8 Mayıs 2014 Perşembe
5 Mayıs 2014 Pazartesi
Bakın Şimdi
Panathenia amphorası , apobat yarışı tasviri.
Herakles - Nessos mücadelesi tasviri
Erskine Dinosu, karakterlerin isimleri ressam tarafından vazo üzerine yazılmış, kolaylıkla okunabilen Dionysos gibi..
François vazosu. Havanların koruyucusu Artemis betimlemesi.
Gorgon ressamı karınlı amphora.
Polyphemos ressamı.
Sophilos Pharsalos Dinosu
yalanımı sevsinlerr
Bu güzel bi günaydın şarkısı.. Günüm aydın olsun. Şarkı gibi biraz gerçek biraz rüya osssunn :F
KIRMIZI
Sevgilim kızma sakın
ve lütfen yanlış anlama
kırmızı rujunu sürünce
paramın yetmediği
elma şekerleri
geliyor aklıma
S.A ,
ve lütfen yanlış anlama
kırmızı rujunu sürünce
paramın yetmediği
elma şekerleri
geliyor aklıma
S.A ,
,
Gözlerim bir balığın onu tutma denizlerinde
Gözlerim bir balığın
Bir balık ellerimde
Balıktan bir göz ellerimde
Kirpiksiz, tuzlu, diri
Bakışları günlerce.
E.C
Yaşamaya Dair,
......
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için
Yaşamak yani, ağır bastığından .
N.H.R
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için
Yaşamak yani, ağır bastığından .
N.H.R
vapurlar falan
Ne tuhaf insanın öğrenmesi gereken sonsuz gerçeğin , tatması gereken sonsuz duygunun olduğu gerçeği..
Törpülememiz gereken onca huyumuz..
Karşısında durmamız gereken onca haksızlık.
Biz sessiz kalırken , haksızlıkla burun buruna geldiğimizde ses çıkarmayanlara karşı isyanımız..
Benliğimizi saran, asla yüzleşemediğimiz tepeden tırnağa riyakarlık.
Hep maneviyattan dem vururken, görünümüyle yargıladığımız bedenler..
Kendi başarısızlıklarımız yüzünden başarılarına içten içe sevinemediğimiz sözde dostlarımız.
Ezelden ebede aslında hep yalnız olduğumuz gerçeğini kabullenemeyen enaniyetimiz..
Hiçbir etkimiz olmadan sahip olarak övündüğümüz ırkımız..
Birbirimizi bir kalemde silmelerimiz..
Yaradanın affettiği kulunu , fani gururumuzla alaşağı etmelerimiz..
Törpülememiz gereken onca huyumuz..
Karşısında durmamız gereken onca haksızlık.
Biz sessiz kalırken , haksızlıkla burun buruna geldiğimizde ses çıkarmayanlara karşı isyanımız..
Benliğimizi saran, asla yüzleşemediğimiz tepeden tırnağa riyakarlık.
Hep maneviyattan dem vururken, görünümüyle yargıladığımız bedenler..
Kendi başarısızlıklarımız yüzünden başarılarına içten içe sevinemediğimiz sözde dostlarımız.
Ezelden ebede aslında hep yalnız olduğumuz gerçeğini kabullenemeyen enaniyetimiz..
Hiçbir etkimiz olmadan sahip olarak övündüğümüz ırkımız..
Birbirimizi bir kalemde silmelerimiz..
Yaradanın affettiği kulunu , fani gururumuzla alaşağı etmelerimiz..
Ben sana giydiriverem
'' Gardeeeşş gardeeş aç mısın yemek yedireverem mi !''
Kardeşim adam engelli dilenci değil ki. Nasıl bir milletsek gösteriş için bağıra çağıra yemek yediricez millete iyilik adı altında. Beyefendi 'istemez' dese de sert bi şekilde anlayana..
Engelli insanlarımıza acınası bakışlar atmamayı öğrenmemiz öğretmemiz gerek.
Böyle bireylerden oluşan toplumun bir ferdi olarak engelli olsam zaruri olmadıkça sokağa çıkmam istemem sanırım.
Kardeşim adam engelli dilenci değil ki. Nasıl bir milletsek gösteriş için bağıra çağıra yemek yediricez millete iyilik adı altında. Beyefendi 'istemez' dese de sert bi şekilde anlayana..
Engelli insanlarımıza acınası bakışlar atmamayı öğrenmemiz öğretmemiz gerek.
Böyle bireylerden oluşan toplumun bir ferdi olarak engelli olsam zaruri olmadıkça sokağa çıkmam istemem sanırım.
4 Mayıs 2014 Pazar
ö.a
Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala.
I'm naked I'm numb I'm stupid I'm staying .
Yağmuru severim. Yağmuru sevmeyen yoktur. En azından izlemeyi..
Ama böyle şehir bir gri oluyor, bi kasvet kaplıyor falan. Belki de ben çok etkileniyorumdur. Mevsimler ruh halimi değiştirebiliyor benim. Ortada sorun yokken bir insan ilişkisinin bitme zamanının geldiğini nasıl anlar, nasıl tayin edebilir acaba. Sıkıldıım mı der. Sıkıladabilir. Rutininden şaşmayan bir ilişkisi varsa sıkılabilir.
Veya sevilmediğini hissettiğinde bitirir mi. Partnerinin ilgisinin azaldığını veya ilgisinin farklı yerlere kaydığını hissettiğinde? Olabilir heralde. Ben pek rastlamadım bu sebeplerden ilişkisini bitirene gerçi. Genelde bol küfürlü hakaretli yüksek sesli kavgalarla..
Normal karşlıyorum aslında böyle bitişlerini ilişkilerin. Genelde taraflardan biri istemeyince ayrılmayı, önce titreyen seslerle yalvarmaya yakın cümleler kurulur. Alınan tepki sertleştikçe o ağlamaklı ses yerini sert keskin sinirli bir tınıya bırakır falan.. Valla boş şeyler. Bomboş. Gün öldürmece gibi.
Çocukların katledildiği, açlıktan ölenlerin olduğu, karısını baldızıyla, kocasını komşusuyla aldatan insan müsvettesi varlıkların yaşadığı şu yeryüzünde allasen..
Anca müzik dinliyoruz.
Ama böyle şehir bir gri oluyor, bi kasvet kaplıyor falan. Belki de ben çok etkileniyorumdur. Mevsimler ruh halimi değiştirebiliyor benim. Ortada sorun yokken bir insan ilişkisinin bitme zamanının geldiğini nasıl anlar, nasıl tayin edebilir acaba. Sıkıldıım mı der. Sıkıladabilir. Rutininden şaşmayan bir ilişkisi varsa sıkılabilir.
Veya sevilmediğini hissettiğinde bitirir mi. Partnerinin ilgisinin azaldığını veya ilgisinin farklı yerlere kaydığını hissettiğinde? Olabilir heralde. Ben pek rastlamadım bu sebeplerden ilişkisini bitirene gerçi. Genelde bol küfürlü hakaretli yüksek sesli kavgalarla..
Normal karşlıyorum aslında böyle bitişlerini ilişkilerin. Genelde taraflardan biri istemeyince ayrılmayı, önce titreyen seslerle yalvarmaya yakın cümleler kurulur. Alınan tepki sertleştikçe o ağlamaklı ses yerini sert keskin sinirli bir tınıya bırakır falan.. Valla boş şeyler. Bomboş. Gün öldürmece gibi.
Çocukların katledildiği, açlıktan ölenlerin olduğu, karısını baldızıyla, kocasını komşusuyla aldatan insan müsvettesi varlıkların yaşadığı şu yeryüzünde allasen..
Anca müzik dinliyoruz.
2 Mayıs 2014 Cuma
Sattas - Irie
Bir de şey. Güzel yahu böyle yeni şeyler görmek müzik piyasamız adına. Yeni değil tabi ben şu sıra keşfettim. Umarım alır başını gider, şu cızır cızır ses, reggae tınıları..
Sattas neden bir Demet Akalınla kapışmasın yani. gidiyorum şimdi elimmde çantaaaa .başbaş
,
bir waffle yaptım ki.. sokağa çıkıp insanlara yediresim geldi. yapılabilir aslında, herhangi bir kurum tanıtımı amacı gözetmeksizin böyle karşılıksız emek verdiğin bi şeyi insanlara tattırmak hoş olabilir. ufak da olsa bazı şeylerin karşılıksız olabileceği hatırlatılır falan. neyse sosyal mesaj şeylerine pek girmeden..
o değil de taşınıyorum yine. bıktım bu nakliye uğraşları pazarlık şeyleri, temizliği , yerleşmesi.. dert.
bakalım bu yeni kızın ne gibi isterikli problemleriyle tanışıcam..sevmediğim, sevemediğim yeni bir yeri yeni bir insanı sevıyormuş gibi davranmaya calısırken, kendimi buna ınanmış vaziyette yakalıyorum artık . bir bakmışım sevmişim.yapacak pek de bir şey yok. böylesi daha kolay.
1 Mayıs 2014 Perşembe
slm nbr
Mutlu uyanan, uyandığında yüzünde güller açan insanlara hep imrenmişimdir. Ben uyandığımda etrafımdakiler keşke hiç uyanmasa diye iç geçiriyorsa, şaşırmam. Beş karış suratla bir saat ayılmayı bekleme sürecimde dişlerimi fırçalarken bile aynaya bakmıyorum. Bakamıyorum.
Neyse ki bugün sabahladım. Neşem yerimde. Gün güneşli. Bolca saçmalayasım ,olmadık şeylere gülesim hatta yolda şu kız gibi zıplaya zıplaya yürüyesim var.
Neyse ki bugün sabahladım. Neşem yerimde. Gün güneşli. Bolca saçmalayasım ,olmadık şeylere gülesim hatta yolda şu kız gibi zıplaya zıplaya yürüyesim var.
30 Nisan 2014 Çarşamba
Ömmeeeeeğğğrrr
Zevkine yapıcaksın bunu hepsine valla. Akşam akşam moralim düzeldi iyi mi. Ömeeeerr frreferg
,
Herhalde herkes hisseder hayatının bir dönemi böyle, sessiz sakin bi yaşam. İstenmeyecek gibi mi ki.
Sakin bi toprak, güzel bir ev, bol arkadaş, bol sohbet. Günün stresini bi şekilde atıyorsun ama geçmişten taşıdığın stresleri atma sürecin anını mahvediyor. Ömrün bir şeylere kaygı duymakla geçiyor. Hakettiği halde az değer verdiğin kişiler, en keskin yol ayrımlarında yaptığın yanlış tercihler, sindiremediğin pişmanlıklar, istemediğin halde yüzüne gülmek zorunda kaldığın insanlar.. Yine de acımasız bile olsa seninle aynı şeyleri yaşayan çoğunluğun olduğunu bilmek uyuşturuyor beyni. Arkası radiohead,
ArkadaşımınArkadaşı
Şu erkek arkadaşın zoraki sevilmesi gereken arkadaşı tiplemelerinden nefret ediyorum diyenler, bir dernek kuralım istiyorum. Kurucusu ben olacağım. Bir de bunların sevgilisiyle çok vakit geçiriyor diye bozulan modelleri var ki hepsi çevremde mevcut.. Hayır adam değer veriyor, sen sinirlendiğinde bozmak istiyorsun, laflar hazırlıyorsun sonra o laflar böyle boğazında düğümlenip yerini abuk bi tebessüm alıyor ya işte o stres erken regl olmanı bile sağlayabiliyor inan. Bir de hiçbir olayda sen haklı olmazsın. Sevgilinin arkadaşı nedense hiç o niyetle söylemez ettiği lakırdıyı. Sen yanlış anlarsın falan. Böyle bi senin için fesat durumları..
there goes my baaaby
Çok dizi izlemek de insan psikolojisi için iyi değil benden demesi. . Harika, birbirinden farklı tiplemelerden
oluşan kültür çeşitliliği bol bir arkadaş grubun olsun, sonra onlarla nostaljisi bol bir şarkı eşliğinde en sevdiğiniz ve müdavimi olduğunuz bi barda bi yerde şakalaşalım, gülüşelim, içelim hayatımızı tatlı tatlı sürdürelim, garson da olsak ne kendimiz ne çevremiz takmasın istiyor insan. Ben istiyorum.
Sonra uyanıyorsun, zar zor. Mutlu uyanma çabalarıyla. Para kazanacağım diye yırtarken kendini -çoğumuz için mutsuz olduğumuz işlerde- geçiyor en güzel yaşların, yılların. En büyük lüksün yılda bir kez çıkabildiğin tatilin oluyor falan. Okuyorsan da henüz, mezuniyete yaklaştıkça seni bekleyen hayata hazırlıyorsun psikolojini. Hayır biz dünyaya fatura ödemeye geldik tamam kabul de, bazıları senin yaşında kıçını parayla siliyor ona kuruluyorsun. Ama şarkı güzel.
Aylak Kadın
Bu uyuşmuşlukla daha ne kadar yaşarım bilmiyorum. İşe yarar bi şeyler yapsam da işe yaramıyormuş hissi en kötüsü. İçimde sonsuz bi sabah olmasın isteği var ki , hep karanlıkta kalmak istiyorum. Kimseye günaydın demeyip, kahvaltı hazırlamayıp, gitmem zorunlu olan yerlere adım dahi atmak istemiyorum. Şu an ölümsüzleşse bi. 22:44 de yaşarım hep bu gece. Sonra o kendime gelmeliyim dürtüsü ile mutlu hissetmeye çabalama telaşları. Bi duş alayım kendime gelirim, bi yürüyüş yapayım kendime gelirim, birileriyle buluşayım kendime gelirim. Kendime gelemiyorum. 68 gün uyku, yemek, iş, arkadaş, sevgili, aile düşünmeyip böyle müzik dinleyesim, bişeyler okuyasım, dinlenesim var . Depresiflikten kilometrelerce uzak bir bünye bu hale geldiyse anlayamadığım geçerli sebepler vardır diye düşünüyorum. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı olmak istemiyorum. Hiç hem de.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






